Istatistik |
|
Toplam çevrimiçi : 1 Ziyaretci: 1 Kullanici: 0 | |
|
|
| | |
|
Karaçay-Malkar Türklerinin Etnik Oluşumu-Bölüm 1
Karaçay-Malkar Türklerinin Etnik Oluşumu
Bölüm 1
Türk kavimlerinin tarihini devamlılık esasında incelemenin çeşitli
zorlukları vardır. Tarih sürecinde teşkilatlanma biçimleri ve kavim
adları değişmediği sürece, Türk kavimlerinin tarihteki izlerini takip
etmek kolaydır. Ancak, onlar sanki bu izleri karıştırmak ve ortadan yok
etmek istiyormuş gibidirler. Tarihe baktığımız zaman, dağınık haldeki
Türk boylarının çoklukla federasyon şeklinde birleştiklerini, bu
federasyonu oluşturan “Han”lardan veya “Bey”lerden birinin de bu
federasyonun başına geçerek, kendi boy adını veya bizzat kendi adını bu
birliğin tamamına kavim adı olarak kabul ettirdiğini (s. 14) görüyoruz.
Bir süre sonra bu teşkilatlanma şekli, kurulduğu zamanki kadar ani bir
şekilde dağılır ve boyların her biri tekrar bağımsız olur. Aradan bir
zaman geçtikten sonra bu bağımsız ve dağınık haldeki boylar, bir başka
boyun yönetiminde, yeni bir kavim adıyla, yeni bir teşkilatlanma
sürecinde tekrar birleşirler. Bazen bu yeni birleşmede, eski birlikteki
boyların tamamı yer almaz. Onların yerine başka yeni boylar geçer.
Ancak bu durum böylece sona ermez. Aynı birlik, büyüklüğü ne olursa
olsun yine dağılabilir ve tekrar başka bir kavim adıyla ortaya
çıkabilir.[1]
Kafkasya’da Elbruz dağının doğu ve batısındaki yüksek dağlık
vadilerde yaşayan Karaçay-Malkar Türkleri, tarih boyunca bölgede
hakimiyet kuran Kimmer, Saka (İskit), Hun, Bulgar, Alan ve Kıpçak
Türklerinin binlerce yıl süren etnik bütünleşmesinden süzülerek ortaya
çıkmış bir Türk halkıdır. 22-26 Haziran 1959 tarihinde, Nalçik şehrinde
yapılan “Karaçay-Malkar Halkının Etnik Oluşumu” adlı sempozyumda
varılan sonuca göre; Karaçay-Malkar Türklerinin etnik oluşumu, Bulgar,
Alan, Kıpçak ve muhtelif Kafkas kabilelerinin birbirleriyle
karışmasından meydana gelmiştir. Kafkasya tarihi ve kültürü üzerine
yaptığı çalışmalarıyla meşhur E.P. Alekseyeva bu etnik oluşumun,
Karaçay-Malkarlıların bugün yaşadığı topraklarda XIII-XIV. yüzyıllarda,
tamamlandığını söylemekte, yukarıdaki Bulgar, Alan, Kıpçak ve Kafkas
kabileleri dizisine bir de “Koban Kültürü”nü yaratan kavimleri
eklemektedir. Bilindiği üzere “Koban Kültürü”nün yaratıcıları ise
Kimmer ve Saka (İskit) gibi Proto-Türk kavimleridir.[2]
Proto-Türk kavimleri daha M.Ö. 5000 yıllarında Kafkasya
coğrafyasıyla ilişki içerisinde olmuşlardır. Kimmer, Saka, Hun, Bulgar,
Alan, Hazar ve Kıpçak gibi eski Türk kavimleri çok eski tarihlerden
itibaren Kafkasya coğrafyasını binlerce yıl hakimiyet altında
tutmuşlardır. Bununla birlikte, Araplar VIII. yüzyılda Kafkasya’yı
fethederek İtil ırmağı ötesine kadar ulaşmışlar, fakat Bizans ve Hazar
direnişi karşısında geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Bu arada Ermeni
ve Gürcü krallıkları genişlemiş ve İranlıların bölgedeki etkinliği
artmıştır. Sonraları Oğuzlar ve dolayısıyla Selçuklu Türkleri
Kafkasya’ya gelmiş, nihayet XIII. yüzyılda Moğollar Kafkasya’yı ele
geçirmişlerdir. Fakat Moğollar kendilerinden hem daha fazla nüfusa
sahip ve hem de askeri bakımdan daha üstün özellikleri olan Türklere
bağımlı kalmışlardır. Dolayısıyla kendilerinden sonra ortaya çıkan
devletler de hep Türk asıllı olmuşlardır.[3]
ADİLHAN ADİLOĞLU
(Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi-Karaçay-Malkar,
Cilt: 22, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2002, s. 13-45.)
|
Kategori: Karaçay-Malkar | Tarafından eklendi....: bagalikaracayli (2009-Agustos-17)
| Yazar: Adilhan ADİLOĞLU
|
Görüntüle: 960
| İzleme orani: 0.0/0 |
Sadece kayitli kullanicilar yorum ekliyebilir [ Kayit Ol | Giriş ]
| |
| | |
|
|